Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesinde Hasta Olmak
Hayatım boyunca içerisinde bulunduğum her gününden nefret ettiğim bana travmalardan travma beğendirmiş hastahanedir kendisi. Türkiye'nin bilinen ünlü hastaneleri arasında olmasına rağmen imkanlar ve temizlik açısından son sırada gelmektedir. ayrıca hastane kast sisteminin en bilinen örneklerini kendi bünyesinde sergilemektedir.
Eğer vip'de kalmıyorsanız:
"hastanede odalar minimum 3 kişiliktir, 6 kişiliğe hatta 8 kişiliğe kadar yolu var. odanın içerisinde bir tek lavabo bulunur, tuvalet için tüm koridorda sadece bir tane bulunan umumi tuvalete gitmeniz gerekmektedir. Son 4 seneye kadar yataklar arasında perde bile yoktu yanınızdaki çok ağır hastaların her halini görmek zorunda kalırdınız, tabi onlar da sizin. Hemşireler canları isterse gelirler, çoğunlukla da uğramazlar bile yanınıza. saatlerce dayanılmaz ağrılarla kıvranırsınız, ağrı kesici için yalvarırsınız ve altı üstü bir ağrı kesiciyi vurmak için vizit saatini beklerler. içeriye refakatçi girmesi yasaktır, sürekli olarak güvenlik içeride rekatçi avı yapar. kimi hastaların yataktan kalkacak hali yoktur, neredeyse yatalaktırlar, hemşireler yardım etmez ama refakatçiye de izin verilmez. İnsanlar adeta yattıkları yatağa yaparlar tuvaletlerini yada herhangi bir ihtiyaçlarını görebilmek için kendilerini zorlayıp kalkmaya çalışırken yere düşerler ama hemşire çoğunlukla gelmez, refakatçiye yine de izin verilmez."
Eğer yoğun bakıma düşmüşseniz:
"vay halinize! Yoğun bakımdan çıkabilmek için yalvarırsınız doktora. Hemşireden rica edersiniz midem bulanıyor nolur bana bir şey verin diye, malum narkoz hali; umrunda bile olmaz. kendi üzerinize kusarsınız: "yarın sabah değişim olduğunda temizleyecekler zaten sabret" der. Kimse temizlemez geceyi o halde geçirirsiniz, kendinizden tiksinerek... Yoğun bakım diyince aklınıza filmlerde gördüğünüz şeyler gelmesin, aralarında 5 m bile aralık olmayan yataklar yan yanadır; ameliyattan çıkanı oraya yatırırlar. Bir de daha ağır hastalar var ölüm durumundadırlar, onları da başka bir odaya aynı şekilde yatırırlar. Hemşireler inleyen ninelere dedelere bağırır; "sus dedim sana ne bağırıp duruyorsun!" kendileri de gece sabaha kadar son ses müzik dinlerler. Mümkünatı yok uyuyamazsınız sabaha kadar, sabah ilk gelen doktora da yalvarırsınız: "nolur beni odaya gönderin." "
Ama eğer vip katında kalıyorsanız:
"eğer milletvekili tanıdığınız varsa, yada başhekime falan sözünü geçirecek birini tanıyorsanız vip katında kalırsınız, yoksa parası neyse ödeyelim deseniz bile kalamazsınız. Odalar birer kişiliktir, içeride tv, size özel banyo-tuvalet, kış bahçesi modelinde bir balkon, içiniz açılsın diye güzel tablolar vardır, refakatçiniz için de kocaman bir koltuk. evet bu kata refakatçi girebilir, kalabilir hem de kişi sınırı da yoktur. hemşireler inanılmaz nazik ve her dakika kattaki hastalarla ilgilidirler. İstediğiniz zaman ziyaretçi gelebilir. yemekleri de unutmayalım, alt katta yemeye çalıştığınız o korkunç yiyeceklerden eser yoktur, yemekler de iyi bir lokanta seviyesinde düzgündür (refakatçime iskender geldiğini gördüm). Ye kürküm ye diye boşuna dememiş nasreddin hoca, yüksek ihtisas bu sözün beden bulmuş halidir, zira."
Eğer vip'de kalmıyorsanız:
"hastanede odalar minimum 3 kişiliktir, 6 kişiliğe hatta 8 kişiliğe kadar yolu var. odanın içerisinde bir tek lavabo bulunur, tuvalet için tüm koridorda sadece bir tane bulunan umumi tuvalete gitmeniz gerekmektedir. Son 4 seneye kadar yataklar arasında perde bile yoktu yanınızdaki çok ağır hastaların her halini görmek zorunda kalırdınız, tabi onlar da sizin. Hemşireler canları isterse gelirler, çoğunlukla da uğramazlar bile yanınıza. saatlerce dayanılmaz ağrılarla kıvranırsınız, ağrı kesici için yalvarırsınız ve altı üstü bir ağrı kesiciyi vurmak için vizit saatini beklerler. içeriye refakatçi girmesi yasaktır, sürekli olarak güvenlik içeride rekatçi avı yapar. kimi hastaların yataktan kalkacak hali yoktur, neredeyse yatalaktırlar, hemşireler yardım etmez ama refakatçiye de izin verilmez. İnsanlar adeta yattıkları yatağa yaparlar tuvaletlerini yada herhangi bir ihtiyaçlarını görebilmek için kendilerini zorlayıp kalkmaya çalışırken yere düşerler ama hemşire çoğunlukla gelmez, refakatçiye yine de izin verilmez."
Eğer yoğun bakıma düşmüşseniz:
"vay halinize! Yoğun bakımdan çıkabilmek için yalvarırsınız doktora. Hemşireden rica edersiniz midem bulanıyor nolur bana bir şey verin diye, malum narkoz hali; umrunda bile olmaz. kendi üzerinize kusarsınız: "yarın sabah değişim olduğunda temizleyecekler zaten sabret" der. Kimse temizlemez geceyi o halde geçirirsiniz, kendinizden tiksinerek... Yoğun bakım diyince aklınıza filmlerde gördüğünüz şeyler gelmesin, aralarında 5 m bile aralık olmayan yataklar yan yanadır; ameliyattan çıkanı oraya yatırırlar. Bir de daha ağır hastalar var ölüm durumundadırlar, onları da başka bir odaya aynı şekilde yatırırlar. Hemşireler inleyen ninelere dedelere bağırır; "sus dedim sana ne bağırıp duruyorsun!" kendileri de gece sabaha kadar son ses müzik dinlerler. Mümkünatı yok uyuyamazsınız sabaha kadar, sabah ilk gelen doktora da yalvarırsınız: "nolur beni odaya gönderin." "
Ama eğer vip katında kalıyorsanız:
"eğer milletvekili tanıdığınız varsa, yada başhekime falan sözünü geçirecek birini tanıyorsanız vip katında kalırsınız, yoksa parası neyse ödeyelim deseniz bile kalamazsınız. Odalar birer kişiliktir, içeride tv, size özel banyo-tuvalet, kış bahçesi modelinde bir balkon, içiniz açılsın diye güzel tablolar vardır, refakatçiniz için de kocaman bir koltuk. evet bu kata refakatçi girebilir, kalabilir hem de kişi sınırı da yoktur. hemşireler inanılmaz nazik ve her dakika kattaki hastalarla ilgilidirler. İstediğiniz zaman ziyaretçi gelebilir. yemekleri de unutmayalım, alt katta yemeye çalıştığınız o korkunç yiyeceklerden eser yoktur, yemekler de iyi bir lokanta seviyesinde düzgündür (refakatçime iskender geldiğini gördüm). Ye kürküm ye diye boşuna dememiş nasreddin hoca, yüksek ihtisas bu sözün beden bulmuş halidir, zira."
Sitenizi yeni buldum ve cok mutlu oldum.
YanıtlaSilBende 3 yildir crohn hastasiyim,fakat teshis yeni konuldu denebilir.teshis konulamamasının nedeni yasimin kucuk olmasindan dolayiydi.14
yasindayken sebebsiz yere devamli ishal olmaya basladim ama bi onem vermedim,fakat gun gectikce midemde agrilar basladi tuvaletlerim cok sıkıntılı olmaya basladi ve diktara gittim midemde gastrit oldugunu barsaklarimdada barsak sendromu oldugu soyledi ilac verdi yaklasik uc ay sonra mide problemim gecti fakat barsaklrim duzelmedi,zaman gectikce sikayetlerim artti oyle bir duruma geldim ki gunde 1kere tuvalete giriyodum( eger 2.ye girersem tuvaletim olmasa bile devamli tuvaletim varmis gibi oluyordu) ve en az yarim saat suruyordu ve cikincada en az bir yarim saat dinleniyordum,tuvalete girmek benim icin kabustu baska doktorlara gittim ne dahiliyecisi kaldi ne ic hastaliklari uzmani fakat hepsi 18 yasin altinda oldugum icin bakmadilar ve cocuk gastrosuna gitmemi onerdiler ve bu alandada az doktr vardi.ya acibadem gidicektin (fıyatlar acayip derecede ucuk)yada devlete gidip aylarca randevu bekleyecektim,bende bir kiz olarak devamli erkek doktorlara derdimi anlatmaktan bikmistim ve doktara gitmeyi biraktim tâki gecen sene mayis ayina kadar,(allahu teala doktorumdan ve Türkiye Hastanesinden bin kererazi olsun) 17yasinda olmama ragmen bakmayi kabuletti
kolonoskopi oldum ve crohn teshisi konuldu,kalin barsagin sonu ve ince barsakla birlesen yerlerin tuttugu soylendi
ciddi bir diyete ve ilac tedavisine basladim.8aydir diyetteyim ve ciddi sekilde dikkat ediyorum,sut ve sut urunleri(yapimda sut,sut tozu,peynir alti tozubulunan),baharatli seyler,cig meyve ve sebze,kakao,balik yemiyorum.(bir cikolata ve tatli asigi olarak zor olsada)
Dikkat ettigim surece barsaklarimda bir problem olmuyor fakat,devamli halsizlik ve uyku ihtiyaci hissediyorum.
Barsaklarimda duzelmeler olmaya basladi fakat yaklasik bir aydir diyetime devam etmeme ragmen barsaklarimda bozukluk basladi ayaklarimi usutuyor olabilecegimden suphelendim,acaba sizinde bir oneriniz var mi bu konuda?
Aslında şöyle özel dönemler ve kış ayları daha zorlu geçiyor benim için de. Üşütmemek için çok ama çok dikkat ediyorum, eğer olurda üşütürsem rahatsızlanıyorum o yüzden mutlaka ve mutlaka sen de dikkat et. Onun dışında diğer yazılara baktıysan görmüşsündür kefir beni çok rahatlatıyor, denemeni tavsiye ederim. Balık yemende bir sakınca yok bu arada aksine yemeni tavsiye ederim, vücut dengesini koruması için. Kakao için de olabildiğince saf bitter çikolatadan bir parça zaman zaman yiyebilirsin. Mevsimi olmayan meyveyi de sebzeyi de yememeye çalış... Bir de mısır gibi tavuk gibi doğal olmayan yiyeceklerden uzak durmanı tavsiye ederim. Umarım bozukluk geçer.
Sil